“TOPLUMUN ŞOVENİZME AYIRACAK ZAMANI YOK”
Ülkede yaşanan siyasi gelişmelere de değinen Rogers “yapılması gereken yığınla iş varken, her gün yaratılan suni gündemlerle vatandaşa zaman kaybettiriliyor. En son yaşanan büst tartışmaları da bunlardan biri. Hükümet kanadının toplumu kutuplaştırmaya yönelik şoven yaklaşımlarının bu ülkeye hiç bir faydası yok.” dedi.
“HALK HAK ETTİĞİ HİZMETİ ALSA BUNLAR KONU OLMAZ”
Büst tartışmasının çıkış sebebinin divanın bilgisi olmadan böyle bir işlem yapılması olduğunu belirten Jale Refik Rogers “Meclis başkanı da UBP’nin bir vekili, UBP’deki “Ben yaparım olur” düşüncesi kendisinde de mevcut. Bu proje ile ilgili bilgilendirme yapılmadı. Öncelikler belirlenmeden bazı şeyler yapılıyor. Halkın başka sorunları var. Yollarda, sokaklarda aydınlatma yok, hastaneden sağlık hizmeti alamıyorsunuz; doktorlar tükenmişlik yaşayarak istifa etmek zorunda kalıyor, çocuklar eğitim alamıyor. Bütün bunlar yaşanırken külliye yapalım, büstler açalım konuları toplum vicdanını zedeliyor. Halk hakettiği hizmeti alsa böyle şeyler konu olmaz” dedi.
Yapılacak olan yeni meclis binası ile ilgili kendisine sorulan soruyu da yanıtlayan Rogers “Tabii ki vekillerin daha iyi bir ortamda çalışması önemlidir ama birçok vekil zaten gelip burada çalışma yapmıyor. Danışman, hukukçu eksiği var mecliste. Vekiller kendi araştırmalarını yapmak zorunda kalıyor, meclis personeli birçok yasaya yetişmeye çalışıyor. Bu konuştuklarımızın binayla alakası olduğuna inanmıyorum. Tabii ki bina da yapılır; sonuçta armağan edilen bir yapıdan bahsediyoruz. Ama konulara sıradan bir yurttaş olarak baktığımda seçtiğim insanların ülkemin gerçek ihtiyaçlarını en iyi Türkiye Cumhuriyeti’ne anlatmasını beklerdim. Halkın gerçek sorunları çığ gibi büyürken iktidarların kendi konforlarına yönelik projeleri veya kendi ideolojik bakışlarını yansıtan projelere öncelik vermesi halkta kabul görmüyor. Hükümetin en büyük sıkıntılardan biri halkın öncelikli sorunlarından kopmuş olmasıdır” dedi.
“HÜKÜMET ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR”
Ülkenin ihtiyaçlarının zaten belli olduğunu söyleyen Rogers “Eğitimde sıkıntılar var, çocuklar devlette eğitim almakta zorlanıyor, devletteki öğretmenler yokluk içinde eğitim vermeye çalışıyor. Sağlıkta ciddi sorunlar var, kamu kurumlarının içi tamamen boşaltıldı. Kıb-tek gibi birçok kamu kuruluşunun kötü yönetilerek batma noktasına getirildiği kötü bir süreçteyiz.
Tüm bunlar ortada dururken hükümet ben bilirim, ben yaparım zihniyeti ile davranarak sorunlara çözüm üretmek yerine sorunların daha da büyümesine sebep oluyor. Tarihin en çok anayasa ihlali yapan, yaptığı yasaları en çok mahkemeden dönen hükümeti ile karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.
“YILAN HİKAYESİNE DÖNEN KÖTÜ YÖNETİLEN BİR SÜREÇTEYİZ”
“Hükümet tarafından çıkılan bir çok ihale iptal ediliyor” diyerek sözlerine devam eden Jale Refik Rogers “Bunu Kıb-Tek yakıt alımında yaşadık, Güngör Çöplüğü’nde yaşadık. Yeniden ihaleye çıkılacak ama bu sürede halk zehirlenmeye devam ediyor. Son olarak Girne Hastanesi ihalesi uzun bir süreç sonunda bağlanıyor. Birçok ihalenin yılan hikayesine döndüğü kötü yönetilen bir süreç içerisindeyiz.” dedi.
“YILLARDIR ÜZERİNDE ÇALIŞILAN ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERLE İLGİLİ YASANIN MECLİSTEN GEÇMESİ ÖNEMLİ BİR ADIM”
Önceki gün meclisten Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitimi ile ilgili yasanın geçtiğini söyleyen Jale Refik Rogers “Bütün bu olumsuzlukların içinde belki de tek olumlu şey şahsımın İdari Komite’nin başkanı olduğu dönemde de gündemde olan ve üzerinde çok mesai harcadığımız bu yasanın geçmesi olmuştur.
Çok uzun yıllardır gündemde olan ancak tamamlanamayan bir yasadan bahsediyorum. Uzun yıllardır tartışılan bu yasanın özel eğitim ihtiyacı olan çocuklarımız için önemi çok büyük. Bu yasa ile birlikte özel gereksinimli bireylerin eğitimi ile ilgili ana okuldan liseye kadar olan dönem için bir yasal zemin oluşturuluyor.
Ancak, biliyoruz ki yasa yapmakla iş bitmiyor. Önemli olan yasaların uygulanmasıdır. Devletin özel eğitim merkezlerinde büyük imkansızlıklar içinde hizmet veriliyor. Gerek özel eğitim merkezlerinin gerek okullardaki kaynak odaların alt yapı eksikleri ve uzman personel eksikliklerinin giderilmesi önemlidir.
Özel gereksinimli bireylerin ebeveynlerinin iş gücüne katılabilmesi için devlette özel eğitim merkezlerinin tam güne geçmesi önemli bir unsurdur. Diğer bir önemli nokta özel gereksinimli bireylerle ilgili küçük yaşta erken tanı ve erken destek başlanmasıdır; ne kadar erken, o çocukların gelişimi için o kadar iyi. Başta Sağlık, Eğitim ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları olmak üzere tüm ilgili bakanlıklar ve yetkili kurumların erken tanı ve erken destek konusunda işbirliği içinde çalışması, erken çocukluk döneminde çocuklar ve ailelerine destek verebilecek donanımda merkezlerin oluşturulması gerekmektedir.” dedi.