Kıbrıs Türk Tabipler Birliği (KTTB) ani kardiyovasküler ölümü (AKÖ) önlemeye yönelik farkındalık yaratmak ve tanık olanların gecikmeden temel yaşam desteği müdahalesini başlatılmasını sağlamanın ani ölümlerin önlenmesi amacıyla atılacak en önemli iki adım olduğunu vurguladı.

DAÜ Özel Eğitim Kulübü öğrencilerine erişkin ve çocuklara yönelik eğitim.. DAÜ Özel Eğitim Kulübü öğrencilerine erişkin ve çocuklara yönelik eğitim..

KTTB, ani kardiyak ölümlerin tüm kardiyovasküler ölümlerin yaklaşık yüzde 50'sinden sorumlu olduğunu vurguladı.

“Kalp Sağlığı Haftası”  nedeniyle KTTB adına yazılı açıklama yapan Doç. Dr. Demet Özkaramanlı Gür “Çünkü hastane dışında gelişen ani kardiyak ölümlerde ambulans gelinceye kadar geçen sürede geri dönüşümsüz beyin hasarı gelişecek ve tıbbi personelin yeniden canlandırma müdahaleleri sonuçsuz kalacaktır.” dedi.

-“İleri yaşlarda ve erkeklerde daha sık”

AKÖ’nün tanıklı vakalarda kişinin kötüleşme halinin başlamasından sonraki 1 saat içinde; tanık olmayan durumlarda ise kişinin son görülmesinden sonraki 24 saat içinde ortaya çıkan kardiyak nedenli ölümler olduğunu kaydeden Gür, ani kardiyak ölümlerin ileri yaşlarda ve erkeklerde daha sık görüldüğünü açıkladı.

“Genç bireylerde altta yatan ritim bozukluğu, coronapandemisinde gördüğümüz kalp kası iltihabi veya kalp damarlarının doğuştan anomalileri sebep olurken 40 yaştan sonraki en önemli sebep koroner arter hastalığıdır” ifadelerine yer veren Gür, genel olarak koroner arter hastalığının AKÖ vakalarının yüzde 75-80'inden sorumlu olduğunu kaydetti.

-Farkındalık…Düzeltilebilir risk faktörleri…

Ani ölümü önlemeye yönelik farkındalık yaratmak ve tanık olanların temel yaşam desteği müdahalesini gecikmeden başlatmasını sağlamanın önemine işaret eden Gür şu bilgileri verdi:

“Atılması gereken bu iki dev adımda devlete, yetkililere ve toplum bireylerine büyük sorumluluk düşmektedir. Öncelikle kişinin bireysel önlemleri adına koroner arter hastalığının düzeltilebilir risk faktörleri olan sigara, kontrolsüz yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve sedanter/oturarak yaşam ile mücadele şarttır. Kişinin süregelen alışkanlıklarından vazgeçerek sağlıklı bir hayat tarzını benimsemesi bireysel ani ölüm riskini azaltacaktır”.

- “Temel yaşam desteği müdahale eğitimi çocukluk çağında başlatılmalı”

Temel yaşam desteği müdahale eğitiminin önemine de işaret eden Gür, “Toplum bireylerinin ani ölüme tanık oldukları durumda ambulansı aramak dışında yapmaları gereken temel yaşam desteği müdahalelerine dair eğitimler, çocukluk çağında okullardan başlayarak her yaş grubuna verilmelidir. Bu bilinç ile soğukkanlılıkla hareket etmek, uygun müdahaleyi ambulans gelinceye kadar yapmak hayati öneme sahiptir. Kalabalık yerlerde otomatik yeniden canlandırma cihazlarının planlanarak gerektiğinde kullanılması üzere yerleştirilmesi, yerel yönetimlerin üzerine düşen önemli bir görevdir. Uygun müdahale, bu büyük talihsizliği yaşayan ani ölüm kurbanlarının hayata tutunmaları için son şansları olabilir.” ifadelerini kullandı.