Tatar, Haber Global canlı yayınına katılarak gündeme dair açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin, her zaman Kıbrıs meselesi konusunda ağırlığını koyduğunu dile getirdi.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Osmanlı egemenliğinde olan bu adanın Türkiye Cumhuriyeti’nden çalınmasına seyirci kalınmayacağını ifade ederek üzerinde durulan konunun temelinin, 1960 Antlaşması’na dayandığını, bunun da iki eşit halk anlayışı olduğunu söyledi.

 

Tatar, adada Türk askeri olmazsa çok kan döküleceğini belirterek AB’nin; “Adada Türkiye'ye yer yok” dediğini ifade etti.

 

“Bu hiç kabul edebileceğimiz bir şey değil. Bunun anlamı, Türkleri yok etmek ve adadan dışlamaktır. Burada Türk askeri olmasaydı, Suriye'den beter olurdu” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Rum-Yunan ikilisine göre medeniyet anlayışının, Türkleri yok etmekten geçmekte olduğunu vurguladı.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Biz direndik. Türkiye Cumhuriyeti yanımızda oldu. Yapılanları biliyoruz, bundan sonra yapılacakları da biliyoruz. Rumların niyeti, bu adayı Türklerle paylaşmamaktı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bize verdiği destekle bütün dünyaya karşı mücadelemizi yürütüyoruz.”

 

-“İngiltere hiçbir zaman görevini yapmadı”

 

Kıbrıs'ta eski sisteme artık dönüş olmayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük bir devlet olduğunu ve söz hakkını kullanacağını kaydetti.

 

“Lozan Antlaşması diyor ki, Kıbrıs'ta iki ayrı taraf vardır. İngiltere bu duruma sessiz kalıp hiçbir zaman görevini yapmadı. Rumlar katliam yaparken onlar seyretti. Tarafsız olmaktan ziyade, Rumları destekleyen bir tavır sergiledi. İngiltere hep seyirci ama ABD beni aşar. ABD, Türkiye Cumhuriyeti egemenliğinden rahatsız olabilir. Bizim arkamızda Türkiye Cumhuriyeti var” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü;

 

“Biz katliamdan geçen bir halk olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin gücüyle burada barışı korumak zorundayız. Silah ambargosu kararının bir yıllığına kaldırılmasının ardından Rum yönetimiyle bir temasım olmadı. Güney Kıbrıs'ta da kimse mutlu değil. Maraş açılımıyla iki yılda çok şey başarıldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle yapılacak olan hizmetlerle oranın geliştirilmesi en büyük temennimizdir. KKTC'ye direkt uçuşlar konusunda da bazı dost ülkelerin cesur adımlar atmasını isteriz.”