7 Temmuz tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı eski Basın ve İletişim Koordinatörü Ali Bizden, Türkiye’ye alınmadığını duyurdu. Bizden sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak, İstanbul’a girişte hakkında 8 Eylül 2020’de 5 yıllık giriş yasağı olduğunu ve “güvenlik gerekçesi” ile Türkiye’ye alınmadığını ifade etti. Egemen KKTC’nin ne İçişleri Bakanı Kutlu Evren’den , ne Başbakanı Hamza Ersan Saner’den , ne de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan  tek cümle açıklama geldiğini gördüm. Sadece 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Ali Bizden’in Türkiye’ye alınmamasıyla ilgili olarak açıklama yaptı.

Akıncı yaptığı açıklamasında, “Tek suçu benim yakın bir çalışma arkadaşım olmaktan ibaret olan Ali Bizden’e uygulanan bu antidemokratik zorba yöntemi şiddetle kınıyorum” dedi. Mustafa  Akıncı, konuyla ilgili tüm toplum kesimlerini ve örgütleri bu çirkinliğe karşı ses yükseltmeye davet etti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklaması şöyle  “KKTC Cumhurbaşkanlığında görev sürem boyunca basın sorumlusu olarak sorumluluk üstlenen sayın Ali Bizden ‘in Sabiha Gökçen hava alanında Türkiye’ye girişine engel konarak telefonuna ve parasına el konulduğunu ve sabah saatlerinde geri gönderileceğini yapmış olduğu paylaşımdan öğrenmiş bulunuyorum. Hakkında hiç bir yargı kararı ve aslında ortada bir suç yokken, bu değerli arkadaşımızın maruz kaldığı muamele yüz kızartıcıdır. Tek suçu benim yakın bir çalışma arkadaşım olmaktan ibaret olan Ali Bizden’e uygulanan bu antidemokratik zorba yöntemi şiddetle kınıyor, tüm toplum kesimlerimizi ve örgütlerimizi bu çirkinliğe karşı sesini yükseltmeye davet ediyorum.”

Bu olayın ardından 11 Temmuz’da  Araştırmacı Yazar Dr. Ahmet Cavit An  İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda ‘giriş yasağı’ olduğu gerekçesiyle Türkiye’ye alınmayarak KKTC’ye geri gönderildi.

Türkiye’ye giriş yapamayan Araştırmacı Yazar Dr. Ahmet Cavit An, Kanal Sim’e yaptığı açıklamada, 11 Temmuz Pazar sabahı,  İzmir’e transit gitmek için Ercan’dan ablasıyla birlikte 06:20 uçağıyla İstanbul’a Sabiha Gökçen Havalimanı’na vardığını, kendisiyle birlikte seyahat eden ablasının ise pasaport işlemlerini tamamlayarak polis kontrolünden geçtiğini, kendisinin ise havaalanı görevlileri tarafından ‘G82’nin’ gerekçe gösterilerek ülkeye alınmadığını belirtti. 

 An, yapılan açıklamanın ardından polis ekipleri eşliğinde üzerinde Göç İdaresi yazan bir odaya alındığını, kendisine hakkındaki kararın 2020 yılının Eylül ayında alındığını detaylı bilginin de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’nden alınabileceğinin söylediğini kaydetti. Ahmet Cavit An, görevliler tarafından verilen belgeyi imzalamasının ardından bir sonraki uçakla KKTC’ye geri gönderildiğini söyledi. 

Kendi çaptımda “ G82 kodu “ ne demektir diye internetten baktım. Karşıma şu kelime çıktı;  ‘G82’ kodu, “milli güvenlik aleyhine faaliyetler” olarak nitelendiriliyor ve bu kapsama alınan kişiler sınır dışı ediliyor. Bir Öğretim Görevlisinin bir Doktorun milli güvenliğe ne tür zararı olabilir anlamıyorum ya neyse! 

Halkımız bu olayların şokunu  atlatmadan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi Kürsüsüne çıkıp “ KKTC’nin ne doğru düzgün bir Cumhurbaşkanlığı Sarayı, ne de bir parlamentosu var… Cumhurbaşkanlığı külliyesinde adeta bir gecekondu…. Biz bunu sizlere yakıştırmıyoruz. Metehan’da 500 dönümlük bir arazide hem bunları yapıyoruz, hem de muhteşem bir Millet Bahçesi yapacağız.” Diyor ve kimse Ali Bizden’i Ahmet Cavit An’ı neden Türkiye’ye sokulmadığını sormuyor. Serhat İncirli SEFTO GRADO deyince Kanal T işine son veriyor.